28 Mart 2016 Pazartesi

KLASİK SORULAR, HER ZAMAN DOĞRU ADAYA GÖTÜRÜR MÜ?



       İnsan Kaynakları Profesyonelleri, işe alım yaparken izledikleri mülakat sürecinde pozisyona yönelik birçok kriteri göz önünde bulundururlar. Bu noktada isabetli işe alımın gerçekleşmesi için, pozisyonun ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen kriterler ile birlikte, sorulan soruların da pozisyona yönelik olarak ayırt edilmesi gerekir. Klasik sorular üzerinden, alınan cevaplar ile yapılan mutlak değerlendirme, her pozisyon için çok ta adil ve yeterli bir ölçüt belirleme eğilimi göstermez.

Bu yönde öncelikli olarak dikkat edeceğimiz hususlara değinirsek;

Geleneksel soru kalıplarına göre değerlendirme yapmamak
Bütün pozisyonlar için aynı kalıp sorularla adayı değerlendirmek ve işe alımı bu yönde gerçekleştirmek, her iki tarafı da yanlış durumlara sürükler. “ Neden seni seçelim? “, “ On yıl sonra kendini nerede görüyorsun? “, “ Kendinizden bahseder misiniz? “gibi örnekleyeceğimiz benzer birçok  sorular,  belirlenen pozisyon için tek başına doğru anlam ifade etmez. Pozisyonda belirlenen kriterler doğrultusunda, adayın işi yapıp yapamayacağı, hedefinde bu işin olup olmadığı ve bu işe uyum sağlayıp sağlayamayacağı da amacına yönelik olarak doğru sorular ile desteklenmelidir.

Pozisyon odaklı becerileri tespit etmek
Geçmiş deneyimlerde karşılaşılan sorunlar ve bu doğrultuda verilen cevaplar bazı anlarda, şartların o zaman ki durumlarına göre geliştiği gibi, yalnızca bu durumu referans alarak genel yargılarla karar vermek çoğu zaman subjektif bir değerlendirme olacaktır. Kriterleri iyi tayin edip, bu koşullarda adayın belli özelliğine odaklanıp diğer özelliklerini göz ardı ederek değil, bilgi ve deneyim seviyesinin mevcut pozisyonla ne kadar örtüştüğü yönünde uygun sorular sorulması, sonuca daha objektif yönde yaklaşılmasını sağlar.

Sorunları çözmede ne kadar proaktif?
Başarılı işe alımın gerçekleşmesi için,  adayda gereken kriterleri tayin etmede doğru adımlar izlerken, ilgili pozisyonda da yaşanan bir takım sorunları tespit edip, adaya bu yönde de sorular yöneltip, sorunu çözebilme yetisini nasıl kullanabileceği veya olası soruna önleyici nasıl tedbirler alabileceğine yönelik doğru sorular sorarak bu durumda ki öngörüsünü doğru anlamak ve değerlendirmek gerekir.

Pozisyonun gerekleri ve adayın beklentileri
Doğru adayın tespiti yönünde yapılan mülakatların göz ardı edilmeyecek bir diğer noktası da, başvurulan pozisyonun, adayın kariyer hedefi ile örtüşüp örtüşmediği yönünde ki değerlendirmedir. Çoğu zaman verilen ilanlara, pozisyon kriterlerini doğru tamamlayan başvuruların yanında, farklı kriterlere sahip adaylar da başvuru yapmaktadır. Kurum kültürüne uygun, pozisyon kriterlerini her noktada taşıyan ve adayın da yaptığı başvurunun kariyer hedefi ile örtüşmesi gereken nokta da önemle dikkat edilecek hususları kapsayan değerlendirme süreci, yanlış işe alımı engelleyecek ve aday için de yanlış kariyer yolculuğuna başlama sorununu ortadan kaldıracaktır.

2 yorum:

  1. İnsan Kaynakları Yönetiminin En Önemli Bileşeni Seçme ve Yerleştirme Değil Mi? Bu yazınız bu tezi bir kez daha öne çıkarıyor.
    Ayrıca İşe Alım İK içinde özgün bir yetkinlik örüntüsüne sahip uzmanlık alanı.
    Kaleminize sağlık İlknur Hanım.

    YanıtlaSil
  2. Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim Nedim Bey.

    YanıtlaSil